Gündemimiz Kürtaj

Gündemi bol cancanlı ülkemin yeni mevzusu bu.Hararetli tartışmalara atlamayayım dökeyim içimide, kalsın burda  diye yazıyorum aslında.Dolgunluk hat safhada..


Ekranda anne karnında bir bebeğin 3-4 boyutlu görüntüsü dönüyorda dönüyor.Programlarda aydınlar,ilahiyatçılar,feministler,jinekologlar,psikiyatristler daha neler neler....


İnsansan birde kadınsan daralıyorsun.Biri demiş; yutamadıkları adem elmaları ile ine çıka- ine çıka bizi konuşuyorlar tamda öyle


Benim içimden geçenler ise;çiftleşme,sevişme olgunluğuna erişmiş herkes bi zahmet korunmasınıda bilecek!
Ha o korunma yöntemlerinin %100 korumaya yetmediğini de aklından çıkarmayacak!
Olduda hamile kaldı o vakit doğurmayıda göze alacak!


Ama ne varki her zaman bir hamileğin öznesinde karı-koca yada iki sevgili olmuyor.Tecavüzler,ensest sapıklar,daha neler neler.Dediklerime asla kendi rızasıyla cinsel ilişkide bulunmamış yada sağlığı doğuma elvermeyenleri katmıyorum bunlar apayrı bi boyutu bu işin.
Benim lafım anlık zevklere ihmallerini katıp sonunda soluğu doktorda alanlara...
Tabi bunlar benim doğrularım gündemden öncede sonrada değişmeyen doğrularım.Kimseyi bağlamaz.


Bu konu nerden tutsan elinde kalır cinsten herkezin doğruları yanlışları farklı .
    "Beden benim karışma, ister aldırırım iser doğururum"
    demek,çok insafsızca.
En acımasızınıda bugün duydum
"özürlü çocukları napıcaz onlarada mı kürtaj yapılamayacak" muhabbeti:(
Yarın özürlü olabilme ihtimali olan bu insanoğlu vicdanını aklını ne ara kaybetti?
   Bozuk çıktı bu ben geri iade ediyim diyen zihniyet, hitler kadar insanlıktan yoksundur benim nazarımda.
Bunun -ay bakması masraflı
      -ay psikolojim kaldırmaz
 türü tüm bahanelerin alayına biiiiip bip yani anlayana.


Öyleyken böyle bendeki durumlar..
Ben bu kadar karşıyken kürtaja, bu adamların konuya bodoslama dalması miğdemi bulandırdı.
"Her kürtaj bir uluderedir"de beni benden aldıııııı götürdü hayatımda duyduğum en dandik laflar top 10unuda 1 numeroyada oturdu:/


 
Yasaklanma geldi gündeme son tahlilde..
Bu işin yasağı olmaz kardeşim hadi yasakladın, bu yasağın sadece iki kanun metninden öteye gitmeyeceğini
bilemeyecek bir TC vatandaşı yoktur herhalde?
Parası olanların parasıyla,olmayanların merdiven altında bu işi yapacağı-yaptıracağı herkezce malum
Bu yasak hiçbirşeyi iyileştirmediği gibi ,çoğu kadının hayatına mal olduğunda
bilmiyorum bunun hesabını kim verir?
Yasaklar bişeyleri körüklemekten başka bir işe yaramazken
Tarihte bunu bize defalarca acı acı göstermişken
Asıl niyetiniz ne?
Hala yasaklarla bi yere varılacağına olan inancınız mı?
Gündemi farklı yere taşıma arzunuz mu?
Yoksa şu yaşlanan nüfusu bi el atalımda gençleştirelim çabası mı?
nedir asıl dert?
Şu harcadığınız eforu sosyal destekleri iyileştirme konusuna harcasanız çocuk yapmak isteyipde maddi yetersizlikten çocuk sahibi olamayan vatandaşların önünü açsanız,eminim ki daha hızlı bir ivme kazanır
dırrnak içinde nüfus gençleştirme projeleriniz.

 
Meğer ülkücünün dibiymişiniz adamım
ay kağanın gözü parlasın 3 evlat doğursunmuş amacınız


tecavüze uğrarsada devlet baksınmış bak sen yermi bunu devlet yemez valla


Yorumlar

  1. Sondan başlayayım: ''Ben niye bakıyorum?'' koptum gülmekten :)
    Hahahaha :)))
    Ben bazı görüşlerine katılmakla birlikte, biraz daha farklı bakıyorum.
    Elbette; sevişmesini bilen korunmasını da bilecek.
    Hatta korunma yöntemlerinin hiç birinin yüzde yüz güvenli olmadığının da farkında olacak.
    Ama, her şeye rağmen hamile kalınması durumunda doğurmak mecburi olmayacak.
    Şimdi; diyelim evli çift... 3 tane çocuğu var ve gayet normal bir hayat sürüyorlar.
    Kazara 4. çocuğa hamile kalması durumunda doğurması mecburi olmamalı.
    Bunun 4'ü var, 5'i var.
    Hamilelik riski var diye çiftler sevişemeyecek mi?
    Var böyle insanlar... hani filmlere konu olur ya, gerdek gecesinden hamile kalanlar... korunduğu halde peşpeşe hamile kalanlar vs.
    Bu insanların kaderi doğurmakla ömür geçirmek olmamalı diye düşünüyorum.
    Sonra yaşı çok genç olan çiftler.
    Korunmuşlar, olmamış... kız hamile.
    Eee?
    Eğitimi bırakıp evlensinler mi?
    Ne olur o genç çiftin hayatı ve daha da önemlisi dünyaya gelecek bebeğin hayat standardı?
    Hadi bunu da geçtim;
    şu 'zihinsel engelli' bebek alınmasın mı? meselesine geldim.
    Bir arkadaşım var, 12 yaşında kalp kapakçıkları değişti.
    3 yıl önce bir kez daha değişti.
    Ömür boyu ilaç kullanmak zorunda vücudunun yapay kapakçıkları reddetmemesi için.
    İlacın yan etkisi ise: hamile kalırsa bebeğin 100% zeka geriliği ile doğacağı.
    Hatta fiziksel engellerle.
    Yani bu durumda, arkadaşımın eşiyle sevişmemesi gerekiyor.
    Sevişirse, ömür boyu, yaşadığının bile ayırdında olmayacak bir bebeğin bakımını üstlenmek durumunda! Saçmalığın dik alası bu.
    Mesela ben; eşimle çok mutluyum ama bir bebeğe gerçekten sağlıklı bir ortamda (hele hele bu memlekette)ve gerekli standartlarda hayat veremeyeceğime can-ı gönülden inanıyorum.
    Hamile kalsam?
    Mecbur muyum doğurmaya?
    İs-te-mi-yo-rum.
    İstemediğim bir bebeğe ne kadar annelik edebilirim?
    İstenmeyen bir bebeğin, kanunlarla-yasalarla dünyaya getirilmesi o bebeğin sevgiye-ilgiye olan ihtiyacını ne kadar karşılar?
    Lütfen diyorum.
    Herkesin görüşü farklı bu konuda.
    Herkes, kendi görüşüne sahip çıksın ve dilediği gibi yaşasın.
    Sen kalırsan hamile; aldırma.
    Bu senin inandığın, istediğin.
    Ama... bu başkasının da aynı şekilde hareket etmesini gerektirmez.
    Zaten, gidip kürtaj yaptırmayı göze almış ve bunu gerçekten isteyen birinin o bebeğe hakkını vererek bakacağına olan inancım 1%.
    Çünkü her zaman istisnalar vardır ama kaideyi bozmaz.
    Herkesin hayatı, bedeni, inancı kendine ait, kimsenin de müdahale etmeye hakkının olduğuna inanmıyorum.
    Saygılarımla,
    S.Ella
    diye bitireyim :P
    Pek bi' resmi oldu sanki. hehehehe :)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkürler sit yorumun için,tabi herkesin doğrusu dediğim gibi farklı.Son kısma gelince devlet bahçeli şu püskevitten sonra bi neşe kaynağı oldu memlekete:P

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Teşekkürler..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Korona Günlerinde Kış Hazırlıkları

Ömer Lütfi Lülü Efendi Konağı

Şampuansız Üç Yılın Ardından