Herşey güzel oldu mu eğleniyonuz mu gülüyonuz mu anam!



Saçma sapan gündemlerin ardından hepinize yalan dünyanın Tülay'ının ağzıyla eğleniyonuz mu gülüyonuz mu anam  diyesim geldi.Yaz tatili başladı,bayram tatilinde güneydoğu turu yaptık iki aile,bu yıla özel bir durum mu yoksa hep mi öyle Allahım ne kalabalık vardı.Adana-Antep-Urfa-Mardin rotasında Adana da yemek yiyip kaçtık.Diğer tüm şehirlerde sokaklar doluydu oteller full,nerdeyse Urfa'da her çatının altında bir sıra gecesi vardı ama sıra gecesinde bile yer olmaz mı neyseki bir sıra gecesinde yer bulduk ama otel bulamadık son tahlilde tek oda bulsak çocuklarımızı yatırıp kendimiz dışarıda kalmayı bile göze aldık ama yok bildiğin sokakta kaldık.Gittiğimiz araç Allah'tan büyüktü kenara çektik üç çocuğu arabanın arkasına yatırdık.Balıklı gölde dolaşarak sabahladık.Müthiş bir geceydi sokakta kalmasak Urfa'da yüzlerce yıldır sabah namazında tekrarlanan toplu zikiri göremeyecektik.Çok enteresan ve oldukça etkileyiciydi.Sabahın loş havası,üstümüzde tüm günün yorgunluğu,Hz. İbrahim'in hem doğduğu hemde ateşe atıldığı yerde olmanın hissi ile belleğime kaydettiğim özel zamanlardan birisi oldu.Ertesi gün Mardin otellerinde yer olmadığını duyunca rotayı Diyarbakır'a çevirdik iyiki de çevirdik.Diyarbakır batıdaki şehirlerden hiç bir eksiği olmadığı gibi temizliği insanlarının sıcaklığı ile iyi ki gelmişiz dedirtti.Mardin İstanbul'un taksimindeki kalabalığı aratmaz bir kalabalıkla karşıladı bizi.İlk fırsatta en az üç günümüzü ayıracağımız bir Mardin turunu gezi defterimize yazdık.Güzel bile demiyorum haksızlık olur diye Mardin bambaşka bir yer.Muhakkak gidin görün.Bizim talihsizliğimiz Mardin'de kalacak yer bulamadık Urfa da o sabah arkadaşımız kahvaltıda yediği ciğerden sonra acillik oldu ertesi gün bitkinliği geçmedi.Birde hastamız olunca akşam kararmadan Diyarbakır'a geri döndük.O kadar kısıtlı zamanda bile Mardin bizim aklımızı başımızdan aldı.

Sonrasında malum okullar tatil oldu,oğlum sabah babası ile ofise gelip akşamında benimle eve dönüyor.Şimdilik sıkıntı yok haftalık elli kağıt veriyoruz çay demleyip masaları siliyor.Akşamında bahçede çocuklarla oynayıp akşam ezanına müteakip eve giriyor.Çocuklarla sitenin karşısındaki camiye akşam namazına gitmeye başladı pek de iştahlıydı sonradan döküldü meğer camiden çıkınca dibindeki bakkalda cips partisi yapıyorlarmış.Evde yasak olan ne varsa Allah'ın izni ile:)tek tek denenecek mecralar bulunacak sanırım.Bir gün akşam yemeğinde geyiğin dibine ekmek banıyoruz sordu
-Anne yarın akşam namazında senin için nasıl dua edeyim?
-hım deki Allah'ım annem Ajda Pekkan gibi hiç yaşlanmasın de
-Tamam
o sırada babası zaplıyor tv de o ses Türkiye de seda sayan görünüyor
-Seda iyi seda diyor babası
-Hadi be insansı robot gibi o,  Ajda iyidir
dedim ve ışık hızı ile başka bir geyiğe atladık.Ertesi akşam benimki camiden geldi ağzında leş gibi cips kokusu
-anne dua ettim senin için dedi.
-ay bebeğim ne dedin
-Annem Seda Sayan gibi olsun yaşlanınca dedim
Ben koptum o dakika
-niye öyle dedin ki ben hoşlanmıyorum o kadından
-e babam dedi ki
-babana bakma ben sana Ajda gibi demiştim.
-E napıcam şimdi yarın gidince duamı gerimi alayım
-şimdi al
-olur mu
-olur olur

tövbe yarabbim olur dimi ya on yaşında sabi sübyan hemen duası kayıtlara geçmez değil mi:)

Yorumlar

  1. Aha aha geyiğiniz çok eğlenceli.Ama çocukta haklı baba sözü önemli...Mardin otellerinin yaz rezervasyonları, hele de hafta sonları daha ilkbahar başlamadan doluyor.Aklınızda olsun rezervasyonsuz gitmeyin :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar diyorsun,çok teşekkürler makbule geçti tavsiyen yazdım bunu kenara💕

      Sil

Yorum Gönder

Teşekkürler..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Korona Günlerinde Kış Hazırlıkları

Ömer Lütfi Lülü Efendi Konağı

Şampuansız Üç Yılın Ardından