Şampuansız Üç Yılın Ardından




Dört beş yıl öncesiydi no-poo diye bir akımdan bahsediyordu yerli yabancı blogggerlar.Dikkatimi çekmişti.Algıda seçiciliğimin altında yatan mevzu ise şuydu;şimdi ben çocukken sarışındım ay bunu söylemezsem çatlar ölürdüm.Türk kızlarının %60'ından duymuşumdur.Ne travma Yarebbim,barbie gibi doğ git sonra çaki'nin bebeğine dönüş:)Şaka şaka esmerleri gömmeyelim zira ben şu an koyu kestane saçımla bu gruba girerken,çaki'nin bebeği de kızıldır ayrıca deyip kıvırayım bari.Neyse sarı esmer farketmez çoğu insan evladı gibi güzel saçlı bir çocuktum.Ergenlikte de dökülme sorunları olduysa da (günlük 100-150 teli normal)genel olarak gür sağlıklı toka düşmanı diye tabir edeceğimiz bir saçım vardı.Sonra para kazanmaya başlayınca "ah kapitalizm yedin kuruttun sen bizi" gelsin boyalar gitsin fönler günleri başladı,kızıl balyajlar,sarı röfleler,görümce maşaları derken, saç bakım kremleri,ısı koruyucu ürünler,binbeşyüz etkili şampuanları da o günlerde öğrenmiş oldum.Derken bir gün hamile kaldım.Saçlarımda yine röfle tarzı bir işlem vardı.Dokuz ay o saçı boyatmayacaktım bitkisel olduğu iddia edilen boyalar vardı o tarihlerde ama analık işte boyatmadım.Üç-beş ay sonra uçları İrlandalı dipleri Urfalı saçlarımla dolaşamadım kestirdim.Kaç yıldır kendi saçımı görmediysem artık ilk defa tanışıyormuş gibiydik.Parlak kalın saçlarımın rengi de koyulaşmıştı.Yeni saçlarımı çok seviyordum,biraz çabuk yağlanıyordu eskiye oranla ama boyanın kurutucu etkisinden uzak normal gelmişti.Oğlum iki üç yaşına gelen kadar herşey iyi gitmişti ama doğum sonrası hormonlarım horona kalktı resmen sonrasında gelen uzun muayyen günlerin ardından kan değerlerim dibe vurdu.Buda vücudumda bir sürü olumsuzluğun yanında saç kaybına neden oldu.Artık parlamıyorlardı:( Neyse ki vitamin takviyeleri sonrası saç dökülmesi azaldı.Bu süre sonrasında ombre de yaptırdım ve tekrar gördüm ki saçların boyalı ve boyasız kısmındaki kalite farkı bariz belliydi.En kısa soluklu boya işlemim bu oldu,hemen gidip kestirdim.O günden beri boyatmıyorum saçlarımı.En başta bahsettiğim no-poo akımı tamda bu günlerde ilgimi çekti.Ne var ne yok bakındım.Karbonat ile saç yıkama yönteminden bahsediliyordu,bir miktar suda erittiğiniz karbonat ile saç diplerini ovalıyor sonra duruluyorsun -a iyiymiş yaparım ben bunu dedim ama nerdee banyodan bir çıkıyorsun,saç hiç yıkanmamış gibi yapış yapış.Alışma sürecinden bahsediliyor ama her gün dışarıya çıkan insan için çok konforlu bir yöntem değildi.Sonra organik denen şampuanlara sardım,aktarlara iyi para kazandırdığım bir serüven oldu.Sarımsaklısı otlusu-çöplüsü derken bir kimyacı olup çıktım.Marka falan vermeyeceğim ama şampuanın üstünde "organic paraben free" yazıyor ay ne doğalmış diyorsun içeriğinde sls denen bişey var o ne ola ki deyip okuyorsun,adamı ipe götürür.Geçiyorsun "sls" olmayanını buluyorsun başka bir şey çıkıyor.Zaten bunları okumadan da saçlarımı dinlediğimde bana şunu diyordu -hacı bunlar bir .oka yaramıyor parana yazık.Tamam canım dedim devam ettim.


Aklıma sabun fikri düştü hem çocukken annem iki sabun yapar ardından 1 damla şampuanla koca kafamı yıkar pırıl pırıl olurdum.Saçımda ombre varken hataylı bir arkadaşım yöresel defne sabunlarından getirmişti saçın boyalı kısmını açamamıştım.Belki de boya yüzünden öyle oldu deyip gidip aktardan el yapımı bir sabun aldım,kesinlikle öyleydi.Doğal saçta ilk önce yaşadığım kadar kötü olmadı ama çok başarılı da değildi.Sabun içinde bir alışma süreci geçirecektim öyle diyordu çoğu site öyle de oldu.Bu arada sabunların türlerini saçtaki etkisini deneyimledim.



Defne sabunu saç uçlarımı çok kuruttu,bıttım sabununa bayıldım ama benim saçımın dipleri yağlı uçları daha kuru olduğu için çok hızlı yağlandı ama bu yağlanma,asla şampuan daki gün aşırı yıkamayı gerektirecek kadar değildi.Bıttım sabunu çok kuru saçlarda çok işe yarayacak bir sabun,zeytinyağlı sabunda güzeldi ama en sevdiğim zeytinyağlı-defne sabunu oldu.Lavanta sabununu da vücut için kullandım bu süreçte onu kokusu yüzünden değiştiremedim.Bir sabun bu kadar mı güzel kokar bayılıyorum.Üç yılı aşkındır sabun kullanıyorum.Artık alışma süreçleri geride kaldı.Sabunumu alıp tatile gittiğimde gördüm ki çeşmede akan suyun kalitesi sabunun durulanmasını çok etkiliyor,kısa saç çok kolay durulanıyor zaten lafım uzun saçlılara.Bazı yerlerde bir tık daha ağırlaştı bazı bölgelerde ipek gibi oldu.Konya da şu an damacana suyu kalitesine yakın bir şebeke suyu var.eğer suyunuzun kalitesi kötüyse ve saçlarınız omuz hizasından uzunsa,son durulama suyunuza birkaç damla sirke damlatıp mis gibi arındırabilirsiniz.Yada durularken bir tarak kullanabilirsiniz.Gelelim bu güne bendeki değişime;saçlarım şampuan kullandığım döneme kıyaslayınca kesinlikle daha nemli fön makinesinin altında çıtırdamıyor,pırıl pırıl parlıyor,saç derim nefes alıyormuş gibi hissediyorum.Dökülme hiç bir zaman %100 durmadı ama başta da bahsettiğim gibi günlük normal sayılan 100-150 tel sınırlarına da ulaşmadı .Uzmanlar saç kendini yenilediği için belli miktar dökülmenin olması gerektiğini söylüyorlar bu arada diplerde sürekli yeni saçlarımı gördükçe uzmanlara hak veriyorum.Bu dönemde evde bir şişe organix markalı,menşei amerika olan bir şampuanım oldu.Bazen tatilde yıka çık yapmam gerektiğinde bir dönem sularımız çok kireçli iken sabundan sonra bir iki damla ile saç uçlarını yıkamak için kullandım.Piyasadaki içeriği en temiz ürünlerden birisi kendisi ama ne zaman yıkasam şampuan kullandığım dönemlerdeki gibi saç derimde bir ağırlık olduğunu hissettim.Diyeceğim o ki saçında boya olmayan herkes çok rahat sabun kullanabilir.Sabunun içeriği çok mu temiz sanki diyen yada saçın ph değerini bozar diyenlerde olabilir.Diyeceğim şu ki saç sizin karar sizin.Ben saçlarım bir günde yağlanınca,bunun yanında uçları çıtır çıtır kuruyunca,yıkayıp kurutmaya başladığımda saç derimde ki kirli kokuyu alınca,kafamda ağırlık yapan bir tabaka varmış gibi hissettiğimde,saçımda saç derimde yanlış giden bir şeyler olduğunu düşünüp bu yola girdim.Eğer sizinde bu tarz şikayetleriniz varsa diyeceğim o ki tünelin ucunda bir ışık her zaman var.


Bu arada Mehmet Aydın ve dalanın doğal sabun serisini kullanıyorum.Hem her markette bulunuyor hemde aktarlarda her zaman aynı sabunu bulamıyorum.Sıhhatler olsun...


Yorumlar

  1. Benim saçı hindistan cevizi özlü şampuanlarla yıkadıktan sonra bile açamıyorum, sabunu düşünemedim ama lavantayı ben de seviyorum baya aklıma yattı. Du bakiim bulabiliyor muyum... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. şu beş kızda olması gereken saçı kafasında barındıranlardan mısın sende:)Saçaklı adının arkası dolu demek:)boya yoksa saçında sabın ile yıkayabilirsin,saç boylarına kolay açılsın diye krem uygulayabilirsin saç derine değmez hem ekonomik hemde sağlıklı uzun vadede

      Sil
  2. saçlarım boyalı olduğundan sabuna cesaret edemiyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. boyalı saçta nükleer patlama yaratıyor maalesef:PBir gün boyadan vazgeçersen deneyebilirsin belki

      Sil
  3. Mehaba...Modernlik döngüsünü tamamlayıp doğal annane yöntemlerine dönüyoruz sanki.İyi oluyor ama ben memnunum :)) Sabunda tek sorun saç taramak açmak zorlaşıyor.Suyun kalitesi de çok etkiliyor dediğiniz gibi.Kireçli suyu olan iller şanssız bu konuda :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cam Güzeli şampuan konforluydu diğer modern dünyanın getirdikleri gibi ,anırım bunların uzun vadede sonuçlarını yeni alıyoruz

      Sil
  4. Az kaldı, ben de düşeceğim bu yola :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bu günlerde ev yapımı sampuanlara takıldım,dener sonuç alırsam paylaşırım.denemek lazım

      Sil
  5. Tek yapılması gereken sabuna geçenlerin sabretmesi ilk zamanlarda ki bu 1 ay rahat sürüyor saçlar yapış yapış aşırı kötü pis keçe gibi oluyor boyalılarda özellikle sonra inanılmaz biçimde yumuşak ve parlak olmaya başlıyor bu süre bende 2 ayda oldu, zor Bi dönemdi çok zor.. Ama yemin edeyim değdi dökülmem kesinlikle azaldı, ben ki denemediğin şampuan sprey hap yağlar kalmamıştı sabuna geçiş sürecinde saçım azalarak dökülmeye devam etti şuan çok normal Bi dökülme var olmadı gereken kadar yıkamada en fazla 50 tek diyim belki daha az, sabredin, sabredin.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Teşekkürler..

Bu blogdaki popüler yayınlar

Korona Günlerinde Kış Hazırlıkları

Ömer Lütfi Lülü Efendi Konağı