Kayıtlar

2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kasım'dan Kalanlar

Resim
 İzledim Do Not Disturb Cem Yılmaz'ı çok sever filmlerini pek beğenmem ama bu film çok iyi geldi bana.Hatta adetim değil ama bir daha izleyeceğim galiba.İlk defa kara komedide olsa bir filmini yoğun duygularla izledim.Bence bazı filmlerin denk geldiği zamanlar oluyor;Ayzek ile aynı ruh halinde aynı çaresizlikte hissettim çoğu zaman.Maslovun piramidinde tırmanmak isterken 3.otobanda tır çarpanlar mendilleri hazırlasın halay çeker olmadı burnunuzu silersiniz!  Terzi İyi oyuncular vardı ama beni çeken ilk sezon Olgun Şimşek'ti.Ortam senaryo oyunculuklar iyiydi. 2.sezonda Berrak Tüzünataç aşkı ile izledim.Ama 3.sezon Salih Bademci benim için artık Dimitri Arslanoğlu idi.Son bölümde kendisini aldatan karısı ve dostu ile yüzleştiği sahnede küfür terapisi yaptı resmen.İzleyin anlarsınız içinizin yağları erimezse bende bu dükkanı kapatırım:)Dürüstlüğü özellikle kötü karakterler ile özdeşleştiren senaristler mi yoksa Tanrım bu senin eserin mi?

Beyoğlu'nda Tekinsizlikler ve Mizahlar

Resim
  Cadılar bayramından bir gün sonra,cumhuriyet bayramından bir gün önceydi.Daha önce canlı stand-up gösterisine hiç katılmamış olmanın beklentisizliği ile mi yoksa biletlerin üç bardak çay parası olmasından mı bilinmez beklentisizdim. Salonun (leman kültür merkezi) arkalarında altmışlarında yerli yersiz her konuya katılma çabası ve kırmızı spor aykkabıları ile özgüveninin hormonlu olduğunu anladığım bir bey,sahnenin yanında henüz yirmilerinin başında asker traşlı sonradan gerçekten asker olduklarını öğrendiğim iki delikanlı vardı ilk gözüme çarpan.Herkes kapalı mekan falan demeden yakınca sigaraları, binadaki rutubet ile idrar kokusu tam ayrışıyorduki sigara kokusu herşeyi bastırdı bir anda.Amatör beş  kişinin performansını izleyecektik ikisi kadındı.Hep denile gelir ya güldürmek zordur diye ağlatmaya kıyasla işte orada onu izleyebildim.Ofansif mizah,kara mizah son günlerin moda türleri neredeyse hepsinin farklı örnekleri vardı.Bazıları çok kötüydü bazıları gelecek vaadediyordu ama tüm

Gündüz Kuşağı Katiller Empatlar

Resim
  Maruz bırakma terapisi diye bir şey okumuştum bir zaman.Birşeyden korkuyorsan misal yüksekten,terapi sürecinde belli bir yüksekliğe maruz bırakılıyordun bu tabiki kontrollü güvenli ortamlarda hastanında rızası ile oluyordu.Orada işin uzmanı ne yapıyor bilemem zaten bir türke lazım olan ayrıntı değildir kabaca genel hatlarını bilsek açık kalp ameliyatı yaparız hamdolsun! Benimde kendimde beğenmediğim bana artık zarar verdiğini düşündüğüm bir kaç sıracam var,dur bunlara uygulayayım dedim,bknz:yere batasıca empatlığım.Sırf bu yüzden üçüncü sayfa haberlerini dinleyemez gündüz kuşağı izleyemezdim.Niyet ettim Allah rızası için empatlığımı bitirmeye deyip başladım geçen sene gündüz kuşağı izlemeye.Konu empatlıksa bundan daha iyi bir yöntem olamaz dedim. Bilen bilir bu tarz programların piri Müge Anlıdır.Geçen yıl ne yaptımsa o kadar ilerleyemedim.Show tv de Didem Arslan'ın yaptığı programa takıldım azıcık;konular çeşitli oluyordu;dolandırılan 70 yaş üstü azgın dedeler,sahte gelinler,çöz

Kırk Kırık Kırılmışlık

Resim
    Britanica çocukları anlar beni günümüzde bilgiye bu kadar kolay ulaşılabilir olmak en büyük konfor lakin burada minik bir dipnot:dediklerim böyle bir talebi olan için geçerli bir durum.Hah burda anlaştıysak bilgiyi talep eden arkadaşlar buradan düz ilerlesin "15 saniyeden fazla uzun şeyler izleyemiyorum"diyen ailemdeki ergenler gibi sıkılganlar youtube shorts'larından ayrılmasın. Uzun zamandır çoğu şeyin bir zaman sandığımdan çok farklı olduğunu keşfediyor ama alt alta yazacak zaman bulamıyordum.Şimdi tarihe not düşmüşcesine on yıl sonra bakar -way anasını ne kadarda doğru söylemişim/yok lan ne alakası var bunun diyebilmek için not edeceğim.  40 Yılda öğrendiğim 40 şey (Böyle dedi ikinci maddede cortladı) 1-Özel olduğunu sanma yanılgısı Bu sadece kendimde olan bir durum sadım yıllarca:)meğer herkeste varmış "insan kendini beğenmese çatlar ölür"diye bir lafta vardır durumu özetler nitelikte.Sen özel misin tüzel misin bilemem ama bu düşüncenin herkeste olduğun

Aşk-ı Memnu

Resim
 Aşk-ı Memnu dizisinin tekrarı vardı bir süredir kanal D'de.Geçen hafta primetime denen vakitlerde finali yine yeniden milyar kere izlendi,x'te ekşi sözlükte başlıklar açıldı.Lan hangi gerizekalı on üç yıldır bu diziyi izliyor dediysen ;birisi bendim.Allah seni inandırsın cumartesi kaynanamdaydım izleyemedim diye pazar üşenmedim youtube dan finali bi daha izledim salya sümük.Ay ne duygusal kıs diyenlere yok walla değilim.Sadece boğaz manzarası sağlam bir müzik olunca falan bünyem tuzlu su üretiyor belki:) Aşk-ı memnu'nun üzerinden yıllar geçti benim gibi fanıysanız üstüne ne felsefeler yaparız! sadece bir karakteri yıllarca tartışabiliriz geç onu yıllar içinde diziye dair tüm doğru yanlış algımın farklılaştığı kısımlar üstünden duygusal zekanın da ahlak kriterlerinin de değiştiğine dair  ne çıkarımlar yaparımda bu senin umrunda olur mu bilemem.Bugün sen premium bir aşk-ı memnu fanı olabilirsin yada bu konuda çömez, önce al şu evrakı doldur sonra vezneye git!hangi karakter ç

Ters Harikalar Diyarında

Resim
 En son yayına bakınca demezler mi "madem arkadaşım elemini kederini döküyorsunda  hayatında güzel şeyler olunca yazsana" temmuzun sonunda taşındık, evle ilgili ne kadar yaşanmışlık varsa ardımda bırakıp çıktım.Birkaç yıldır hayatımda olan herşeyin bir sebep sonuç ilişkisi etrafında şekillendiğini farkettiğimde bu hep böylemiydi diye düşündüm elbet ama bu kadar art arda bu kadar göstere göstere olanları son senelerde vuku buldu.Benim yaşadıklarım bir aydınlanma farkındalık yolculuğu ise belki biraz acıttı ama bilsen ne güzel oldu-oluyor-olmakta.Yaradana şükürler olsun...buldum demiyorum ama arayış artık en baştaki kadar acıtmıyor. Beni bilen bilir bahçeli kedili bir hayatın özlemi hep vardı içimde.olacak ya iki yıldır boş olan akıbeti belirsiz bahçeli bir eve talip olduk, nasibimizde varmış kiraladık.Şimdi eve her baktığımda o ağzımdan çıkan her ne varsa meğer bir dua olmuş gelmiş beni bulmuş.Ben bi ara saksıda nane,tere maydonoz gibi yeşillik yetiştirmeye çabalıyordum olmadı

Super Marıo

Resim
  2023 süper mario smülasyonu gibiydi diye girdim cümleye sonra bi dönüp baktım 2022 de pek şey değilmiş.Şeyin adını sen koy okuyucu.Bazen kelime dağarcığım yetersiz kalıyor hislerimi kaleme alırken. Uzun zaman yazmayınca biriken şeyi damıtıp kelimelere dökerken zorlanan yazar;yaz(a)madığı bu süreçte yükseldiği duygusal zirvelerden dipleri boyladığı sahnelere 0-3 saniyede ulaşmış,gönder gelsin daha ne olabilir dedikçe,ağzından ateş saçan ejderhaların ardından tuvalet terliği ile seyirtmiştir. Halbüküyse son sahnede  Allice Miller kitapları ışığında tüm çocukluk yaralarını sara yazıyordum!puşt ev sahibi evi satacağım acil paraya ihtiyacım var demeseydi.O noktadan sonra bir de deprem yaşamıştık.Tam duygusal hasarlarıma kafa yoracakken memlekette ki konut krizine kafa yormaya başladım.Cenaze evindeki "bi tabak daha alıyım"cılar gibi hissediyordum ev muhabbeti yüzünden. En son insanlara ne zaman inandın diye sorduklarında vereceğim tarihler o günler olacak.Aylarca ev aradım hatta

dıy treatment

Resim
  Ne zaman farkettin bu durumunu diye sordu....                         Aramızda duran sehpadaki bardağa uzanıp, cevap arayan rüzgarları savururcasına hızlıca ağzıma götürüp geri bıraktım. "neyi ne zaman farkettim" diye geri sorsam düşüncesi ile hafifçe gülümsedim uzun zamandır sadece kendime güldüğümü farkettim o sırada,sorunun bununla bir alakası olmasada Neydi iyi terapistler iyi soruları soranlar mıydı? iyi cevapları almak hakları mıydı? bu şeye benziyordu; bekliyorsun diye o kapının açılmasını seviyorsun diye sevilmeyi  hayal ettin diye gerçeğe dönüşmesini ektin diye biçmeyi verdin diye almayı özendin diye kıymetlenmesini beklenti ile girişilen çabalar sonucunda alınamayan karşılıklara hayal kırıklığı diyordu insanlar.O da soru sormakla cevap  beklentisine girmişti,yahut tam tersi,cevap almak beklentisi ile sormuştu sorusunu. Ama dur burda karıştı kafam.Asıl bu soruların cevabını bulmak için buraya gelen bensem beklentiye giren ben değil miyim aslında.Bu kızcağıza doğru

Another Love

Resim
  Rahatsızlık vermemek için parmak uçlarında yürüdükçe daha çok öfkeleniyorlardı.Çocukluk ergenlik birazda yetişkinliğin daha az ses çıkarmanın yollarını aramakla geçerken,bir gün anlayıverdin;onları öfkelendiren çıkarttığını sandığın gürültüye değildi,varlığının ta kendisineydi. Hangisi daha üzücüydü hatırlamıyorum,aslında hiç ses çıkarmadığını anlamak mı? gürültüye başka insanların öfkelenmediğini görmek mi?yahut daha az gürültü çıkarmaya yıllarca kafa yormak mı?

2022 Ayrıntılı Mizan

Resim
Bu yılın başında liseden kalma edebi metinler kitabının kapağına "kafama tokadan başka bir şey takmam"diye yazan ergen kızın irisiydim ben. Bu cümleden hareketle her durumu hafife alan o dalgacı kızın; edebi metinler kitabını yirmiüç yıldır oradan oraya sürüklemesindeki esrarı,ezber ettiği şiirlerdeki manayı göremeyen-anlamlandırmayan-buna kulak kesilecek yetide olmayan insanlarla bir arada yaşamaya çalıştığımı farkettiğim gün aldı beni bir öfke. 2022 benim için başkalarını suçlayarak ters lisanınca "boklayarak" başladı.Nihayetinde, neye kızıyorsan içine bak-içinde çöz dediğim bir yıl olarak bitti. Entel dantel biri olmamaMa rağmen kişisel gelişim raflarına da yalan yok bir burun kıvırırdım.(babası Rus edebiyatından sanki haspam)Tv de o programdan bu programa koşan adına kişisel gelişimci denen bir çocuğa da "Ana çıkmış yine sallıyor aforizma makinesi" derdim bak derdim dedim siz demeyin,ben bu boku yedim siz yemeyin,yeminlen bu iki şeyin ipiyle düştüğüm k