siz analığı ne bilirsiniz buyurdu zerdüşt

daha okulun ilk günleriydi yanımıza bir veli oturdu.Biz merabayın kısmından öte gitmeyiz sebep;insan sevmiyoz,meali;insan orucu tutacak kadar saçma karakterler ile yeterli zaman geçirmiş olmamız.İlki daha cool,hassasız desek gülerler bizim memlekette,bende gülüyorum bazen bu kadar şiyin* arasında ne hassaslığı kızım diye.

Arkasına şöyle bir yaslanırken
-Arkadaş benim çocuğumun öz güveni yüksek,bunlar alışkın değil böylesine dedi.(Bunlar dediği okul idaresi)

Sonra o adamın niye okulda olduğunu oğlumdan öğrendim.Çocuğu bir gün önce on yaşındaki sınıf arkadaşını döverken servis şoförüne küfretmiş. Aboow dedim içimden boku yedik.Zira okul dediğin epi-topu 100 kişi,beşlerden biri osursa sekizinci sınıfa gelir kokusu.Öküzlük ile öz güveni karıştırmış kırk yaşında bir neandertal ile ilk karşılaşmamdı ve işin kötüsü tek de değildi.Diğeri ile bir veli toplantısında merbayın safhasından tüm insani melekelerimi zorlayarak nasılsın-iyi misin kısmına geçer iken,eşimin elinde çocukların girdikleri bir deneme sonucu vardı sorma gereği duymadan çekip aldı.
Hımm gaçıncı olmuş üçüncü hee, kağıttan kafasını kaldırdı kalın camlı gözlüğünü düzeltti  bizimkide ikinci oldu,çalışmıyolaa zekiler amma çalışmıyolaa dedi.O arkadaşıda o vakit tanımıştım.Öğrendim ki bir hafta önce benimkine  deneme sınavına çalışma biz hiç çalışmıyoz demiş o vatandaşın evladı.Ardowski "faydalı" bulduğu tüm öğütleri tutar sağ olsun. Bu çocukların ana babaları ile bir ortamda vakit geçirsem,bir süre de çocukları ile, karakterden kim kimin çocuğu şıp diye anlarım.Daha ufak boyutlar aynı laflar,değer verdikleri her şeyle kafa yordukları meseleler ile.

Bir Rottenmeier hassaslığında "Salon Erkeği"yetiştirecem diye diye on bir yıl uğraştım.Geldiğimiz noktada elimde bir güççük bey var.yazın ofisin altındaki börekçide garsonluk yaparken kadınlar, ay bu börekleri yiyoruz kilo alacağız derken -bence gayet fitsiniz bir börek sizin güzelliğinizi etkilemez,ağızları ile sadece kibarlık değil bir kadının ruhunu okşayacak kadar kompliman bilen bir konsantre Ayhan Işık var elimde. ne çare her gün okulda yaşanan olayları anlatırken ben bir süre sonra kopuyorum ,ona kodladığımız hiç bir şeyin geçerliliği yok bir kez daha anlıyorum.Konsantre Ayhan Işık'tan "Fiziksel temas olmadan bir şey yapma,arkadaşın sana dokunursa ağzını burnunu kır oğlum" diyen bir ebeveynin evladı ile iletişim kurmasını bekliyorum ve korkarım bir noktada benimde o veli ile iletişmem gerekecek o zaman n'olacak işte burası bayan Rottenmeier'ın cortladığı yer.
Bu durumda ekmek yenir iki ihtimal geliyor aklıma
perran kutman style

-uuşşt küüpek,ile başlayan cennet mahallesi modu
yahut yalan dünyanın zerrini gibi
-biliyonuz mu dayımgiller filan hep mafya benim

burdan yürür giderim gidemezsem belediye ağzı büzgülü bir torbayla toplar artık beni.

Etek selamı ile gideyim darlandım.

*şiy:konya ağzında cümlenin gelişine göre her manaya gelebilen züper sözcük.