Kırmızılı Kadın
Benim lise çağlarımda şehrin merkezinde karşılaşırdık Kırmızılı Kadın ile.Hep bir yerden bir yere giderdik o-ben-ve tüm sokak canlıları.Dışına taşıra taşıra sürdüğü kızmızı ruju allık ve far yerinede kullanır,tepeden tırnağa kırmızı kıyafetler giyerdi.O yaşlarda hikayesini öğrenmemiştim,ergen aklımla meczup deyip üzülmüşümdür en fazla,sonraları şehrin kötü niyetli erkekleri cinsel istismarda bulunuyor diye bir şeyler duymuş ekstra üzülmüştüm.Birgün belgeseli yapılıncaya kadar benim kıt aklımla yazdığım tüm hikaye bundan ibaretti,belgeselden sonra Kırmızılı Kadın'ın hikayesi yumru gibi oturdu içime.Bu sabah spordan gelip duş aldım bide kahve demledim,o arada bırakıp çıktığım sofrayı toparlarken radyoyu açtım yerel bir radyoda bu belgeseli koydular 8 Mart anısına,pms de yaklaştıysa bir daha ağlattı Sultan beni.Kırmızılı Kadın'ın hikayesi ile başbaşa bırakıyorum ve kocaman sarılıyorum Dünya Emekçi Kadınlar Günü Adına tüm blogger kadın arkadaşlarıma.
Belgeseli tvde izlemiştim sanırım, üzücü bir hayatı olmuş. Kadın olmak her yerde zor, erkeklerin zulmü bitmiyor. İyi kalpli insanlar yetiştirmek bu kadar mı zor, anlamıyorum. :(
YanıtlaSilZor duygu maalesef 😕 erkekler kapatılsın diyorum böyle durumlarda
Silizledim aklı yerinde mi değil mi anlamadım şimdi. yazık yaa.
YanıtlaSilAklı başında konuşuyor zaten gerçekte bir deli neye benzer pek bir fikrimde yok,yahut akıllı işe deli ayrımı hangi noktada başlar.benden mantıklı konuşuyor,ben o herifin yedi sülalesini ölmüşünü geçmişini söverek yâd ederdim 😉
Sil